
Herkese yeniden merhaba! Yaz stajımın ilk gününü daha önceki yazımda anlatmıştım. Şimdi de
kalan kısmı anlatmak için burdayım. Aslında galiba bu stajın bana öğrettiği en
önemli şey sabırlı ve sakin kalabilmek. Normalde çok sabırlı bir insan
değilimdir, bazı durumlarda çabuk sinirlenirim. Ama stajda gördüm ki gerçekten
doktor olmak sabır işi. Şimdi diyorsunuz ki “Ne yaşadın da bunu söylüyorsun?”. Genelde
halk arasında doktorların çoğu şeye(hatta bazen her şeye) yetkisi varmış gibi
düşünülüyor. Ama aslında öyle değil. Örneğin 76 yaşında, hastaneden yeni taburcu olan ve bir çok
hastalığı bulunan yaşlı bir amca için sağlık raporu istiyorlar(evlilik için).
Ancak doktorun böyle bir yetkisi yok, nöroloji yada psikiyatri bölümüne
başvurun diyor. Ama anlatmak mümkün değil. Aynı aileden 3-4 kişiye bu durumu
anlatıyor ve bu yüzden hastaları bekletmek zorunda kalıyor. Asıl dikkat ettiğim
ise doktorun bu konuşmalar boyunca sabrını koruması ve sinirlenmemesiydi. Ben
olsam aynı sakinlikte kalabilir miydim bilmiyorum. Diğer bir konu da insanların
aile hekimlerine sadece ilaç yazdırmak amaçlı gelmesiydi. Sanırım yanında staj
yaptığım aile hekiminin de en büyük sıkıntısı bu. Koruyucu hekimlik
yapamamaktan yakınıyor. Aslında birinci basamağın(yani ASM vs TSM’lerin) en
büyük görevlerinden biri koruyucu hekimlik yapmak. Ama bunu topluma yeterince
aktaramıyoruz. Normalde sağlık sorunu yaşayan birinin önce aile hekimine
gitmesi, eğer gerekiyorsa hekimin hastanelere yönlendirmesi gerekiyor. Ama
bizim toplumumuzda bu da yerleşmiş değil. Burun akıntısı, öksürük için
hastanelerden randevu alınıyor. Bence bu da en büyük sorunlardan biri.
Şimdi asıl anlatmak istediğim yere geldim sanırım. Şimdiye
kadar hiç dikiş nasıl alınır görmemiştim. Bacağına bisikletin fren kolu giren
bir çocuğa 15 gün önce dikiş atılmış ve stajımın son günü dikişlerini aldırmak
için ASM’ye geldi. Tabi kaçırmadım hemen doktorla birlikte müdahale odasına
geçtim. Çok uzun süren bir işlem değil
ama yine de izlemek güzeldi. Bunun dışında kıl dönmesi için operasyon geçiren
ve o bölgesi açık bırakılan(evet bildiğiniz oyuktu) bir hastaya pansuman
yapılışını izledim. İlk aklıma gelense “Duşta buraya su dolmaz mı?” oldu. Bunun
dışında enjeksiyon, kan alma gibi basit işlemleri de izledim tabi.
Bu stajda anladım ki yanında staj yaptığınız aile hekimi çok
önemli. Benim aile hekimim hasta yokken
bana geçmiş tecrübelerini, zorunlu hizmetini ve şuan çalıştığı yerle
ilgili düşüncelerini anlattı. Çekingen olmamak gerektiğini söyledi. Tabii
onların zamanında hekimlerin yetkileri daha fazlaymış ve müdahale
edebiliyorlarmış. Şuan ise intörnler bile müdahale etmiyorlar. “Çekingen olma,
sürekli yeni şeyler öğrenmeye çalış.” Diye tembihledi bol bol.
Söylemeden geçemeyeceğim normalde çocuklarla çok iyi
anlaşırım ama bu stajda daha bir iyi anlaştım diyebilirim. Keşke daha çok çocuk
gelse dediğim çok zaman oldu. Daha fazla uzatıp sizi sıkmamak en iyisi diye
düşünüyorum. Yazılar hakkındaki görüşlerinize açığım. Okuduktan sonra yorum
yaparsanız ya da yazmamı istediğiniz konuları söylerseniz sevinirim. Okuduğunuz
için teşekkür ederim. Bir dahaki yazıya kadar kendinize iyi bakın, görüşürüz!
Yaz stajımın devamı ve Yorumlarım
Reviewed by Ömer İrez
on
Ağustos 03, 2017
Rating:

Hiç yorum yok: